Page 276 - Camiye Gidiyorum1 Öğretici Kitabı
P. 276

A  L  A  N    B   I  L  G  I  S  I                                                    ÖĞRENME ALANI: SIYER




        HZ. MUHAMMED PEYGAMBER OLUYOR                       oğlu Varaka b. Nevfel’e götürdü. Varaka onu din-

                                                            ledikten sonra kendisine gelen meleğin bütün pey-
        Mekke  Dönemi.  Kâbe’nin  tamirinden  sonra  Hz.    gamberlere vahiy getiren melek olduğunu söyledi.
        Muhammed’in Allah’a nasıl ibadet edileceğini        Siyer âlimleri, Cebrâil’in ilk vahyi getirişi sırasında
        araştırmaya daha fazla yöneldiği farkedilmekteydi.   Resûlullah’a abdesti ve namazı öğrettiği hususunda
        Mekkeliler’in ve diğer Arap kabilelerinin put-      ittifak etmişlerdir (İbn Hişâm, I, 244; Hamîdul-
        larına hiç ilgi göstermeyen Hz. Muhammed aklı       lah, İslâm Peygamberi, I, 74). Hz. Peygamber, ilk
        ve hisleriyle putlara tapmanın faydasızlığını anla-  vahyin tedirginliğinden sonra Cebrâil’in yeniden
        mıştı. Muhtemelen o da tek tanrı inancına dayalı    görünmesini arzulamaya başladı. Bu amaçla sık sık
        Hz. İbrâhim’in dini üzere olmaya çalışan az sayı-   Hira mağarasına gidiyor, fakat günler geçtiği halde
        daki Hanîfler gibi düşünüyordu. Ancak ne yapa-      melek gelmiyordu. Bu dönemde rabbinin kendi-
        cağını bilememenin ıstırabıyla inzivaya çekildi ve   sini  terkettiği zannına  kapılarak  endişeli  günler
        risâletinin birkaç yıl öncesinden itibaren ramazan   geçirdi.  Kaynaklarda  “fetretü’l-vahy”  denilen  bu
        aylarında dedesi Abdülmuttalib ile diğer bazı Ku-   devrenin müddeti hakkında birkaç aydan üç yıla
        reyşliler’in yaptığı gibi Hira dağındaki mağarada   kadar varan süreler zikredilmiştir. Resûlullah bir
        münzevi bir hayat yaşamaya başladı. Yiyeceği tü-    gün Hira mağarasından dönerken Cebrâil’i tekrar
        kenince şehre iniyor, fakirlere yardımda bulunuyor,   gördü, yine korku ve heyecanla evine gidip yatağına
        Kâbe’yi tavaf ediyor ve yiyecek alarak mağaraya     girdi. Cebrâil evinde karşısına çıkarak Müddessir
        dönüyordu. Zaman zaman Hatice’yi de yanına alı-     sûresinin ilk âyetlerini okudu (74/1-5). Bu âyetlerde
        yordu. Hz. Âişe, Resûlullah’a gelen vahyin sâdık    artık ilâhî tebliğleri insanlara ulaştırma zamanının
        rüyalarla başladığını, Hira mağarasına da ondan     geldiği belirtilmekte, bu görevi ifa ederken yüce
        sonra gittiğini nakleder (Buhârî, “Bed’ü’l-vaǾy”,   rabbine güvenmesi istenmekte, ayrıca maddî ve mâ-
        3, “Tefsîr”, 96/1; Müslim, “Îmân”, 252). Hz. Mu-    nevî kirlerden uzak durması tâlimatı verilmekteydi.
        hammed’in Hira’da bulunduğu 610 yılı Ramazan        Hz. Peygamber o andan itibaren çevresindeki in-
        ayının son on günü içinde bir gece, bazı rivayetlere   sanları İslâm’a davet etmeye başladı. Bu davet üç
        göre pazartesi günü sabaha karşı Cebrâil aslî sûre-  yıl kadar gizlice sürdü. Önce eşi Hatice, ardından
        tiyle geldi, okumasını istedi, onun Allah’ın elçisi,   yakın dostu Ebû Bekir, Ali b. Ebû Tâlib ve Zeyd
        kendisinin de Cebrâil olduğunu söyledi. Ardından,   b. Hârise, kızları Zeyneb, Rukıyye ve Ümmü Kül-
        “Yaratan rabbinin adıyla oku!” mânasındaki cümle    sûm Müslüman oldu. Üç yıllık gizli davet sırasında
        ile başlayan Alak sûresinin ilk beş âyetini ona teb-  Hz. Ebû Bekir’in yakın dostları olan Osman b.
        liğ etti. Bu olay üzerine heyecanlanıp korkuya ka-  Affân, Zübeyr b. Avvâm, Abdurrahman b. Avf,
        pılan Hz. Muhammed oradan ayrılarak evine gitti,    Talha b. Ubeydullah, Sa‘d b. Ebû Vakkās, Osman
        yatağa girerek Hatice’den üstünü örtmesini istedi   b.  Maz‘ûn,  Saîd  b.  Zeyd,  Ayyâş  b.  Ebû  Rebîa  ve
        ve uyandıktan sonra başından geçenleri anlattı. Bu-  hanımı Esmâ bint Selâme, Ebû Ubeyde b. Cerrâh,
        nun üzerine Hatice, Allah’ın kendisini utandırma-   Erkam b. Ebü’l-Erkam, Ebû Seleme, Ca‘fer b. Ebû
        yacağını, çünkü onun akrabasını gözettiğini, doğru   Tâlib ve Ubeyde b. Hâris de Hz. Peygamber’e ge-
        konuştuğunu, âcizlerin elinden tuttuğunu, yoksul-   lip İslâmiyet’i kabul ettiler. Bu dönemde Resûl-i
        lara yardım ettiğini, misafirleri ağırladığını söyle-  Ekrem evinde, ıssız dağ eteklerinde, öğle tenhalığı
        yerek tesellide bulundu ve kendisine inandığını be-  sırasında  Harem’de  namaz  kılıyor, bazan  da  iba-
        lirtti. Ardından Hz. Peygamber’i kendi amcasının    detlerini Müslümanlarla birlikte yapabiliyordu. Bu


















   276
   271   272   273   274   275   276   277   278   279   280   281